Pazartesi, Ekim 10, 2005

Doydum. Mutluyum.

3 hafta aradan sonra karnım doydu. Yeşil fasülye ve türlümsü var önümde, sularına bandıra bandıra yiyorum. Hiç bana, niye yemekten bahsediyorsun, oluyor mu bak vs. demeyin, ne zamandır açım ben burda aç.

Kaç öğün üst üste Subway'den yiyip onun üstüne sınırsız kola içebilirim sorusunun cevabını biliyorum ben artık. Ya siz?

Salçası olmayan, acemi ellerden çıktığı herhalinden belli olan bir fasülye yemeği insanı ne kadar mutlu edebilir? Çok. İnanmıyor musunuz? Deneyin bakalım da görün. Denemek isteyenler için (tavsiye etmiyorum, sorumluluk da almam yine de) formülü veriyorum:
  • Bir süre evde yemek yemeyin. (1 Hafta kadar)
  • Bu süre dahilinde sevdiğiniz şeyleri de yemeyin. (Kebap vs. zinhar yok! )
  • Fastfood'a dadanın. Kola tüketiminizi 3 ile çarpın. Bu hızla içersem bunları balon gibi şişer patlarım diye ürkün, diet kola ile devam edin
  • Sabahları kahvaltı yapmayın. Kurabiye falan yiyin. Ekmek arası kaşar da olabilir. (Başka peynir yasak.) İçecek olarak da portakal suyu yada yağlı süt.
  • Gün içinde de çay falan içmeyin, yok öyle.
  • Simitdir şudur budur da yok, çok acıktıysan kurabiye ye!
  • 1 haftanın sonunda, herhangi bir sulu yemek yeyin. O da nesi? Mutlu oldunuz di mi? Harika.
Ayrıca durumun en fazla ne kadar vahim olabileceğini merak edenler için bkz. Google'da ara: Super Size Me.

Ayrıca bir insanın hangi dünya mutfaklarından yemek yemesi gerektiğinin top 10 listesini yapabilecek kadar da çok bilgiye sahibim.

Unutulmaması gereken bir nokta ise : çay. İnsan hayret ediyor bazen, binlerce yıldır bilinen bir bitki olan çay'ı (ve içeceğin kendisini) nasıl oluyor da dünyanın her yerinde, istediğin zaman istediğin kalitede bulamazın.

Ben bu son hayret ettiğim şeye bir cevap ararken; siz de sağlıcakla kalın.

Hiç yorum yok: