Çarşamba, Ağustos 29, 2007

Uçuyorum LA e :)

Bir buçuk iki kadar ay önce aldım bu mesajı arkadaşım V. 'den. (Yazdığı mesajı izin almadan aynen yayınladık bari ismini yayınlamayalım.) Daha başlamadan özür diliyorum bu yazıyı izinsiz yazdığım için. Hoş biz de Ahmet Hakan ile Mansur Forutan ikilisi olmadığımızdan, arkadaşımın evinde dün sabah kimleri gördüm tarzı olaylı beyanatlar pek olmayacaktır bu yazıda.

Kendisi en yakın arkadaşımdı. Yani coğrafi olarak. Şimdi o da diğer pek çok arkadaşlarımın gibi uzaklarda oldu benim için. Ama bir başkası daha da yakına geldi, o da hayatın bana karşı bir nezaketi olsa gerek.

Güle git demek istiyorum kendisine. Yeni hayatında çok mutlu ol da demek isterdim... Ama diyemiyorum, çünkü adam zaten eski hayatına gitti. Hem orada ne kadar mutlu olduğunu ben biliyorum, kendisi biliyor. Diğer bilmesi gerekenler de biliyorlardır eminim.

Burada kaldığı bir sene içerisinde olur olmaz her şart altında görüştük. Kendisinden ileri sürüş teknikleri aldım. Kabul etmeyelim ikimiz de çok korktuk ama ben kendi adıma epey de eğlendim. Kendisiyle ortak olarak inandığımız bir şey var o da kader ortaklığı yaptığımız. Bugüne kadar pek çok defa kanıtlandı bu. Ya bir şeyi beraber yaptık yada dünya bize zorla beraber yaptırdı. Ben böyle hissediyorum, ondandır pek ayrı gayrı da olmadı aramızda. (İkimiz de yolun ortasına devrilmiş ağaca saat yüz küsür kilometre ile yaklaşırken, çıkar çatışmasına vakit bulmak epey zor oluyor.) Kısacası biz güzel anlaştık güzel de anlaşıyoruz, ne diyeyim nazar değmesin.

En son onu bir fotoğrafta gördüm. LA'de çektirmiş. (Kilo ver!) Son kez de geçenlerde bir emailleştik, dertleştik. Uzak da olsak bazen bir metre yakınımızda olanlardan daha yakınız. Böyle düşündüm, emaili görünce.

Her neyse, zafer bayramına da bir kaç gün kaldı şurada. Kendisinin zafer bayramını ama özel olarak onunkini defalarca kutluyorum. Nica yıldönümlerini sağlıcakla, beraber kutlamak dileğiyle, güle güle V. yolun açık olsun...

Hiç yorum yok: