Salı, Haziran 27, 2006

Yaz Rehaveti ?!...

Yaz geldi, web sitemin ratingleri oldukça düştü. Sanırım televizyonlar gibi yaz programına geçmem gerek. Üzüm, karpuz ve beyaz peynir önerecek durumda değilim, hayır olsa güzel olur da şartlar müsait değil. :)

Önerilerinize açığım, blog için konu önerileri, blog dışında içerik önerileri. Sonuç olarak bu işin arkasında tek bir kişiyim, ve bu işe ayırabileceğim zaman ölçüsünde gelecek teklifleri değerlendirmeye açığım.

Çok büyük sürprizlerle gelmem zor. Ama yine de ilk hareketi sağlayacak bir kaç ufak değişikliğe her zaman gidilebilir. Önerilerinizi ve bir türlü gelmeyen yorumlarınızı bekliyorum.

Teşekkürler.

Dünya dönüyor

Hayat bir oyun, onu kurallarına göre oynamak gerekir. Ama kuralların değiştiğini de göz ardı etmemek lazım. Dünya o kadar hızlı dönüyor ki bu günlerde 10 yıl öncenin kurallarıyla bile oynamak mümkün değil. Her şeyi hemen hemen günü gününe takip etmek gerekiyor. Bu değişimin farkında olmamak büyük sorunlar doğurabilir.

Üstelik dünyanın bir de ivmesi var. Örneğin, 1996'ı on yıl öncesinin yani 1986'nın dünyasına göre yaşamak 1 birim hataysa, bugün on sene öncesini, 1996'yı yaşamak en azından 100 birim hatalı bir seçim. Bilgi çağının içindeyiz deniyor. Bana göre bu artık sadece bilginin birikim hızı ile ilgili değil. Bilginin yayılma gücü ile de ilgili. Dünya tarihi boyunca insanların, bu kadar muğlak, geniş, merkeziyetçi olmayan, doğrusu yanlışı birbirine karışmış ama bir o kadar da çok kaynaktan ve hızlı bir şekilde bilgi bombardımanına tutulduğu dönem olmamıştır.

90'lı yılların ikinci yarısını sarsan dot com patlamasının, daha büyüğü geliyor. Üstelik, bir önceki serinin balonun patlatan hantallıktan arınmış olarak. Şirket yok, tek bir büyük güç yok sadece insanlar, bireyler var. Merkeziyetçi olmayan yapının daha zeki kararlar verebildiği ile ilgili yazıları internette bulabilirsiniz (The Wisdom of Crowds) .

Buna bir çeşit ağ kültürü de diyebiliriz. Network'ün gücü ile insanlar 80'lerin sonunda tanışmaya başladı. Birbirine bağlı bilgisayarların yapabildikleri gerçekten çok etkileyi olmalı o dönem insanları için. Sonrası, bir şekilde gelişe gelişe Internet... Yapay sinir ağları üzerinde ki çalışmalar, kablosuz algılayıcı ağları, bilgisayar ağları vs. de cabası. Kaçınılmaz son olarak P2P ağlarının, instant messaging programlarının hızlı yaygınlaşması. Sonunda insanlar yaratıcı fikirlerini de ağlar ile birleştirmeye başladılar. Bana göre kaçınılmazdı, şimdi önemli olan sonuçlarını doğru tahmin edebilmek ve ona göre uygun davranışları seçebilmek (tabii ki takım arkadaşlarımız ve bağlı olduğumuz ağlar için).

( İnsanlarda bir şeyleri paylaşma, yayınlama isteği ne hayret verici düzeydeymiş de kimsenin haberi yokmuş. Bu son iki yüzyıldaki medya patlaması mıdır insanların bu dürtüsünü tetikleyen yoksa ondan öncede var mıydı bilmiyorum. Aslında çok da ilgilenmiyorum, aslolan durumun tanımlanması. )

Gelişen ağ kültürü içinde önemli tespitlerden biri insanların temel olarak yalnızlaşması. İnsanlar önce kalabalıklar içinde tek başlarına kalmaya başladılar. Çünkü dünya o kadar büyükken çevreleri o kadar küçüktü ki... Internet aracılığıyla yeni ağların parçaları olmaya başladılar. Bu ağlarla tek bağlantı arayüzlerinin bilgisayar olması onları iyice yalnızlığa itti. Sonuç, bir ağ çercevesinde birbirine bağlı tek tük ortak özellikleri olan bir sürü insan.

Bu konu gereğinden fazla uzun, toparlamaya çalışmak imkansız. Ama önemli olan durumu doğru analiz edip doğru hamleler yapabilmek. Zaman hiç olmadığı kadar hızlı akıyor, hamle sırası bizde ve akan zaman bizim zamanımız. Aynı anda hem sürekli değişen yeni kuralları fark etmeli hem de onlara uygun hamleleri yapmalıyız. Ve tek bildiğim şey elimizde bir açılış kitabı da olmadığı, çünkü... Evet bu oyun dünkü oyun değil, artık bambaşka bir şey.

Hoşçakalın.

Kısa kısa notlar
  1. Gelişe gelişe Internet'e dönüştü demişim. Internet diye sabit bir şey yok ki aslında. O da sürekli değişen. Çok hızlı şekil değiştiren bir canlı gibi, hayat gibi.
  2. Küreselleşmenin ve bu insan ağlarının karşılıklı etkileşimi inanılmaz boyutlarda. Birbirlerinin hızına hız katıyorlar, iki bir arada var.

Cumartesi, Haziran 24, 2006

YouTube-o-mania

I am not watching TV anymore...YouTube takes its places for me, for the last couple of weeks.

I am sure you know the website YouTube. At first I was using it to find some video clips and etc, now I am regularly watching some channels. It is incredible that, average person on the street with a poor web cam has a chance to publish his own videos. Quality is not good, content is not creative or entertaining most of times but I still watch them. Why? Because they are different.

"Different" is the keyword shaping our new internet experience. It all started with blogs. Why do you read blogs? Content is poor in comparison to a newspaper. They are not updated so often. They all have the same look and feel, no originality. Why then? Because they are different. Different in an amateur sense.

A picture is a worth thousand words. So what about a video...


Video Blogs may be the next generation of blogs. They may turn into a bigger thing indeed. For instance Brookers, who has more than 7000 subscribers, get an offer from a big TV network.

One important thing to learn is media is not centralized any more. You do not need lots of employees and great amount of capital to be famous and/or important. Big media networks are facing with this, and starting their own blogs. There is a great market out there which I prefer to call "decentralized media network". Blogs, podcasts and now video blogs. Though, none of them is more popular than their predecessors newspapers, radio stations and TV, one day they will be.

I am not sure, how copyright issues will be resolved in this environment. In terms of personal publications (like this blog) owners can set their own rules, but by publishing in a such a free space they are in general supposed let their own work distributed freely. They may require it to be distributed as is, without changes but I am not sure how this is going to be satisfied. Other issue is people publishing others copyrighted "commercial" works. Such as people publishing video clips. You can find any clip with lots of variations event with some live performances on youtube. I do not know how copyright issues are handled and I do not think there is any action at least for the time being.

What about my favorites on youtube. Well, in general I like cutiemish. I think she is funny. And, a fast(!) version of pump it which recently become popular is also good. There are lots of other good stuff. Don't forget to let me know if you find sth. really good.

Thank you for watching and see you soon. :)

PS: Do you think that most of the publisher also have a myspace account is a coincidence? Personalized publishing is approaching bam bam bam...

Pazartesi, Haziran 19, 2006

Simply 6

Are you looking for a password? Then, you would better look around. This is like a game, say a puzzle. You will not reveal any secrets at the end but it is still fun to play. Caesar may help you find where to look for a square? Everything you need is here on this post. Neither a big nor a real challenge is this. However it was a big deal for me to prepare it. Final hint, minimum sentence length is six, I would say you better consider this. Now it is time for secrets to reveal.

I would read carefully if I were you, from now on. You get it right, I am not busy nowadays and preparing puzzles for you my dear readers. Read again and look for more, if you cannot figure out what is this at the end. This step will let only worthy ones to move on next. All you need is an open mind, open eyes may also help though. For your convenience lots of redundancy is added appropriately, use them! Acrostic is an important thing to know, in order to decipher this correctly. I guess that is enough here comes the first part. May the force be with you!

WALT ADWH TNSO WMAE HTDE YTYP OTDS AHTA OLWP

FAQ:
  1. Starting from this point, do not look for keys, codes, hints or etc. This portion is just to give a general idea.
  2. This is a simple treasure hunt style game. You have to find keys to move on next steps.
  3. At the end, nothing real waits for you, your only compensation is the fun you have while solving this puzzle.
  4. Do not ask me about new hints or the answer. I will give the answer in 4 weeks time.
  5. I may update, this faq portion from time to time.

Cuma, Haziran 16, 2006

Okurları Kızdırmadan...

Merhaba Tüm Okuyucularım, :)

Havalara girdiğime ama o kadar da sebepsiz değil aslında. Daha ziyade zaman yönetimini beceremediğim için yeni yazı yazamadığım şu 3 haftada (özellikle son zamanlarda) pek çok sayıda okur mektubu(!) aldım.

Anlaşılan, herkes bana arayı bu kadar açtığım için kızgın. Neyse, artık daha fazla kızdırmadan sizleri özür dileyip, yayınımıza kaldığım yerden devam ediyorum. :)

Arada geçen uzuuuun zaman dilimi dahilinde neler oldu. Okul oldu hatta bitti, zannedersem biraz da oldu bittiye geldi. Geride bıraktığım bir okul yılı daha, diğerlerinin arasına gitti, uzun listeme eklendi.

Yaz geldi, sonra geri gitti, şimdi yavaş yavaş yeniden gelmeye başlıyor. Ben de anlamadım bu nasıl iştir ama öyle. Arada bir iki günn soğudu sonra toparladı tekrar.

Dünya Kupası ile ilgili gelen pek çok soruya cevaben yazıyorum. Maalesef maçları izleyemiyorum, saatleri çok ters. Ama burda insanlar sabahın 6'sında toplanıp maç izlemeye falan gidiyorlar, ki kendilerini takdir ediyorum.

Dinlenmeye fırsat buldum, pek hoş oldu. Yorulmuşum şaka maka. Öğrenciliğin sevdiğimiz yanlarından biri olan uzun tatilleri desteklemeye devam ediyoruz. Gerçi bulunduğum yer itibari ile öğrencilik denilen kavramın cılkı çıktığı için ben artık tam olarak ne olduğumu kestiremiyorum. 2 çocuğu olan evli barklı 30 yaşındaki adam da öğrenci, 60 yaşındaki amca da öğrenci, ben de öğrenci. Nasıl yani?

Tahmin ediyorum bundan sonra yazmaya daha çok vaktim olacak, o zaman yeni yazılarda buluşmak üzere hoşçakalın.

Sevgilerimle.