Perşembe, Ağustos 17, 2006

Spectacular, Spectacular

Geçen haftasonu çok gecikmeli olarak Moulin Rouge!'u izledim. Benim için beş yıl gecikme ile gelen bir şölen diyebilirim. Üstelik DVD'nin içine ekstra olarak eklenmiş kısaltılmamış ve pek çok kamera açısı barındıran dans sahnelerini izlemek de başlı başına bir keyifti.

Evita'yı andırıyordu aslında bir bakıma. Hatta Evita'dan bu yana izlediğim en güzel müzikaldi de diyebilirim. Danslar, müzikler ikisinde de çok etkileyiciydi. Bir şeyi sevdiğimi anlatmanın en iyi yolu nedir ki? Güzeldi, etkileyiciydi...

Sonuç olarak bu film bir yeniden çekim, konu deseniz öyle ahım şahım fark yaratacak bir şey yok ortada... Bütün bunlara rağmen insan oğlunun ne kadar yaratıcı olabileceğini kanıtlıyorlar ve ortaya gerçek bir eser çıkarabiliyorlar. Sırf bunun için bile izlenmeye değer.

Hafif büyülü ortam beni bir anda içine çekti desem yeridir. Oturdum, 100 yıllık bir fairy tale izledim, başka ne diyebilirim ki. :)

PS: Tadını kaçırmak istemiyorum ama değinmeden geçmek de istemem. Müzik seçimleri gerçekten çok iyi. Hiç alışık olmadığınız bir tablo içinde bir anda kendinizi Smells Like Teen Spirit, Like a Virgin, The Show Must Go On dinlerken bulabilirsiniz!

PPS: Sonra ki hedefim The Phantom of the Opera. Ama sanırım daha üç dört yıl beklemem gerekecek, yeterince gecikme sağlayabilmem için :).

Hiç yorum yok: