Salı, Şubat 26, 2013

Otuz'a çeyrek kala


Yaklaşık üç ay sonra otuzuma basıyorum. Bir şey değişmeyecek biliyorum. Hayat sürekli; gün döndü diye dünya değişmez. Yine de merak ediyorum tabi.

Geriye dönüp son on yıla bakmak için de iyi bir zaman. Nerede başladım, şimdi neredeyim? Önemli sorular bunlar. Arada ne olup bittiği çok da fark etmez aslında. Olduğum yerden memnunum. Daha iyi olabilirdi ve hala daha iyi olabilir. Böyle düşünmem iyi bir şey olsa gerek. Hayattaki hedefim işte o daha iyi yerlere gelebilmek olmalı.

On yıl uzun zaman. Geriye dönüp şu oldu bu bitti diye düşünmeye kalksam bir ton vakit geçer. Kısa özeti iyi şeyler oldu, kötü şeyler de. Daha önemlisi on yıl uzun zaman.

Bir kaç tane ders çıkarttım ama kendime. Birincisi hayat benim hayatım. İstediğim gibi şekillendirmek elimde. Kendimi memnun etmekten başka bir amacım olmasına da gerek yok. Dediğim gibi hayat benim. Giden vakit de benim, cefası da sefası da. Bunu geçen on sene de öğrendim mesela. Daha önce başkalarını da memnun etmek gerektiğini zannediyordum. O kadar da mühim değilmiş.

Öğrendiğim başka bir şey de insanlar gelip gidiyorlar. Bazıları gelip gitmiyorlar. İşte o kalıcı olanlar en çok sevdiklerim. Gelip gidenleri de seviyorum aslında. Hepsinden bir iki bir şeyler öğrenmişimdir. O kadarmış demek ki birlikte geçireceğimiz zaman. Bazılar da tümden gidiyor. Bu da yeni bana. On yıl önce hiç olmamıştı. Birlikte olamamanın geri dönüşü yokmuş.

Dünya küçük onu da yeni öğrendim. Senelerce aynı şehirde yaşadığımdan yeni öğrenmiş olmam doğal. Her yer göründüğünden daha yakın, her şey daha erişilebilir. En uzak bile uzak değil. Mesafelerin de engellerin de en büyükleri hep kafamın içinde. Onları aşınca her şey daha kolay. Bunun üzerinde hala çalışıyorum. Kırklı yaşlara inşallah.

Son olarak da her şeyin değiştiği gerçeği var. İnsanlar mesela en çok onlar değişiyorlar. Kimisi daha makul daha anlayışlı oluyor, kimisi daha zor daha çekilmez oluyor. Her ne olurlarsa olsunlar onlara da saygı duyuyorum. Sonuçta hepimizin bu dünyada var olmaya eşit miktarda hakkı var.

Daha çok da yazarım ama vakit geç, uykum geldi. Başka bir zamana tamamlarım artık. Daha uzun yıllarım var nasıl olsa.

Sevgilerimle.